*
“Gül” aşkına yaratıldı bu âlem,
Varlık vârolmazdı “Gül” olmasaydı.
Ne Esmâü’l-Hüsnâ, ne Levh ü Kalem,
Âşikâr olmazdı “Gül” olmasaydı.
*
Her şey O’nun ile kâimdir el-hak,
“Ol” deyip oldurur O Zât-ı Mutlak,
Hilkatin esrârı vardır muhakkak,
Efsunkâr olmazdı “Gül” olmasaydı.
*
Ezel’den ervâha gelmezse destûr,
“Belâ”nın sırrında bulmazdık huzur,
Her iki cihanda ufuklara “Nûr”,
Tâcidâr olmazdı “Gül” olmasaydı.
*
Habîb-i Hudâ’sız; arza can gelmez,
Kalplere bir kutsî heyecan gelmez,
“İkrâ’!” hitâbıyla ilk ferman gelmez,
Son ikrâr olmazdı “Gül” olmasaydı.
*
Mâtem bölüşürdü gökte melekler,
Yeryüzü rahmeti beyhûde bekler,
Üç mevsimde buz tutardı yürekler,
İlkbahar olmazdı “Gül” olmasaydı.
*
Garip kalmaz mıydı tevhîde dâvet?
Âtıl olmaz mıydı dîne icâbet?
Kâmil îmân ile Hakk’a ibâdet,
Yâdigâr olmazdı “Gül” olmasaydı.
*
Eşref makâmına kul yükselmezdi,
Dünyada, ukbâda bahtı gülmezdi,
Akıl, îmân ile aşka gelmezdi,
Secdekâr olmazdı “Gül” olmasaydı.
*
Gönül çöllerinde bulunmazdı su,
Küffâr vâha diye kurardı pusu,
İdrâk edilmezdi “İz”in doğrusu,
Kalbe yâr olmazdı “Gül” olmasaydı.
*
Devr-i Câhiliye meskûn kalırdı,
Hak, hukuk, adâlet suskun kalırdı,
Kul, dîvâne olur, dil-hûn kalırdı,
Bahtiyâr olmazdı “Gül” olmasaydı.
*
Hayat baştanbaşa vîrân olurdu,
Hâl perişan, gözler giryân olurdu,
Cânın hükmü kalmaz, bî-cân olurdu,
Berhudâr olmazdı “Gül” olmasaydı.
*
Gül mevsimi “Gül”den bir mîzân kurmaz,
Dikenler gül olup goncaya durmaz,
Fasl-ı bahâr ile yürekler vurmaz,
Gül-i zâr olmazdı, “Gül” olmasaydı.
*
Hiç ışık gelmezdi arza, semâya,
Gece hükmederdi Güneş’e, Ay’a,
Gönüller İlâhî aşka, sevdâya,
Bestekâr olmazdı “Gül” olmasaydı…
*
Dr. Mehmet Güneş