Cult latince bir sözcük. Temel anlamı din. Günümüzde ise kültür kavramı neredeyse her alanda kullanılmaktadır. Bu gün dünya neredeyse tamamen küreselleşmiştir diyebiliriz. Afrika’nın ortasından Moğolistan çöllerine kadar hemen her yerde insanlar internet nimetinden faydalanmakta ve tüm dünya bir etkileşim denizi içinde yüzmektedir.
Yüzyılımız yeni bin yılın eşiğinde dünyada tektipleşme yüzyılı olarak tanımlanabilir. Yerel kültürler folklor gösterilerinden öteye gidemiyor. Batı modası, dili, kültürü tüm kültürlerin üzerinde bir boyuta erişmiştir.
Yükselen ekonomi olarak öne çıkan çin kendi içine kapalı bir toplum olarak algılanmaktadır. Hatta bazıları önümüzdeki yüzyılda Çin’in başat güç olacağını öngörmektedir. Bence bu bir yanılgıdır. Sadece ekonomik güç ile dünyayı etkilemek mümkündür ama bu etki sınırlı kalacaktır denebilir.
Bir örnek vermek bakımından arap coğrafyasını ele alabiliriz. Dubai de çok büyük bir zenginlik ve refah seviyesi olduğu görülebilir. Petrol zengini ülkeler teknolojinin ve bilimin nimetlerinden son raddesine kadar faydalanıyorlar fakat iş kültürel, bilimsel, sanatsal üretime geçtiğinde solda sıfır olduklarını görüyoruz.
Bir bilgisayarı kullanmakla onu üretmek arasında farklar vardır. Hala dünyanın en başarılı yazılım, donanım, teknoloji ve bilim merkezi Batı Medeniyetidir. Bir üstünlükten bir yön vericilikten söz edeceksek bu aktör hala Batı’dır.
Sonuç olarak bir örnekle söylemek istediklerimizi somutlaştırmaya çalışalım. Atom bombasının atıldığı Hiroşima’da doğal olarak bir Amerikan karşıtlığı bekleriz fakat aksine neredeyse bütün Japonyada American kültürü egemen olmuştur. Coca cola ve Levi’s hegamonyasını devirecek bir anlayıştan eser yoktur. Moda, Müzik, Sanat, Bilim hala Batılı yargılarla belirlenmektedir. Yerel kültürler bir arktik eser gibi algılanmaya devam etmektedir.
Sonuç olarak, Batı Kültürü’nün egemenliğini İstanbul’dan Beyrut’a, Honkong’dan Vietnam’a değin görmek mümkündür. Batılı olmak hala üstünlük göstergesidir denebilir. Bu bağlamda dünyanın evrileceği noktayı düşündüğümüzde bir tektipleşme kaderinin kaçınılmaz olduğunu söyleyebiliriz.
*
Murat ÇOLAK