Aziz kardeşlerim!
Sizlere, uzun uzun bu gecenin sırlarını anlatmayacağım.
Sadece, bu gecenin kutlu hediyelerinden bahsedeceğim.
Peygamber efendimiz (sav), Miraç’tan üç büyük hediye ile döndü.
Birincisi:
NAMAZ;
Peygamber efendimizin (sav) “Gözümün nuru” dediği namaz.
Miraç’ta Resul-i Ekrem ile, Yaratıcımız olan, Alemlerin Rabbi arasında geçen, konuşma ve selamlaşmanın, tahiyyatın ( selâm, azamet ve mülk sahibi olmada baki olma, her türlü afet ve noksanlıklardan beri olma),
Ve tayyibatın ( Bütün güzel sözler, güzel mânalar, harika güzel cemaller ),
Namazımıza yerleştirilmiş olması, çok manidardır. Oradaki diyaloğu hep birlikte hatırlayalım.
Yüce Peygamber efendimiz, Alemlerin Rabbi’nin huzuruna vardığında:
“Ettehıyyatü
Lillahi Ve’s–Selevatü Ve’t–Tayyibat:
Yeryüzünün ve bütün kainatın, canlı bütün varlıkların selamlarını ve ihtiramlarını, bütün dualarını, bütün niyazlarını, bütün güzel sözlerini dille, kalple ve organlarımızla yaptığımız bütün güzellikleri,
“Sana takdim ediyorum, bütün bunlar Sen’in içindir Ya Rabbi.” diye buyurdu.
Yüce Rabbimiz de “Esselamü Aleyke Eyyühe’n-Nebiyyü:
Selam Sen’in üzerine olsun Ey Nebi!” buyurdu.
Sevgili Peygamberimiz (sav) “Esselamü Aleyna Ve Ala İbadi’l-lahi’s-Salihin:
Selam hem benim üzerime, hem de dünyada güzel işler yapan bütün Salih kullarının üzerine olsun.” dedi.
Bu diyaloğa şahit olan Allah’ın melekleri hep birlikte “Eşhedü En La İlahe İllellah Ve Eşhedü Enne Muhammeden Abdühü Ve Resulüh” buyurdular.
Bu kutsi sohbet, bu büyük diyalog, bu büyük selamlaşma Peygamberimiz (sav)tarafından namazlarımıza yerleştirildi.
Çünkü; “namaz müminlerin miracıdır”.
Miraç’tan gelen,
İkinci büyük hediye:
Yatsı namazında okuduğumuz;
Bakara Suresi’nin son ayetleridir.
Orada hem imanımızın esaslarını; Allah’a iman, meleklere iman, kitaplara iman, peygamberlere imanı öğreniriz.
Hem de evrensel bir prensibi öğreniriz. “Biz peygamberler arasında ayrım yapmayız.” deriz.
Sonra üç tane daha evrensel prensibi bizlere öğretir bu ayetler.
Birincisi; “Allah hiç kimseye çekemeyeceği yükü yüklemez.”
İkincisi; “İnsanların yaptıkları iyilikler kendinedir, kötülükler de kendinedir.”
Üçüncüsü; “Allah, hiç kimseye çekemeyeceği yükü yüklemez.”
Sonra dualar öğretir bizlere bu ayetler:
“Rabbimiz, eğer unutur ve hata edersek bizi sorumlu tutma!
Rabbimiz bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de çekemeyeceğimiz yükleri yükleme!
Rabbimiz, bize gücümüzün yetmediği, takatimizin yetmediği şeylerden dolayı bizi sorumlu tutma!
Rabbimiz, bizi affet!
Rabbimiz, bize mağfiret et!
Rabbimiz, bize rahmet et!
Rabbimiz, bizi kafirlere karşı, inanmayanlara karşı dünyada daima muzaffer eyle!”
üçüncüsü de;
İstikametini imana çeviren herkesin, sonunda cennete gireceği müjdesidir.
Rabbim istikametini imana çeviren,
Emrettiği gibi, inanıp ona göre hareket eden Salih ve Saliha kullarından eylesin.
Milletimizin, Alem-i İslam’ın miracı kutlu olsun.
Miracımız yükselmemize vesile olsun. Miracı düşünürken miracın topraklarını unutmayalım. Miracın topraklarında, on yıllardan beri meydana gelen zulümlerin ve haksızlıkların, bir an önce ortadan kalkması için, hep birlikte Allah’a dua edelim.
Kendimize, annelerimize, babalarımıza ve bütün Müslüman kardeşlerimize dua edelim.
Rabbim canını kanını vatanı karşılığında feda eden şehitlerimize rahmet eylesin.
Ülkemizin dirlik ve birliğini daim etsin.
Hainlikler karşısında milletimizi güçlü kılsın.
Güvenlik güçlerimizi daima muzaffer eylesin.
Milletimizi ve tüm insanlığı, özellikle salgın hastalıklar ve musibetlerden muhafaza eylesin.
Ülke yönetimine ve yöneticilerine güç kuvvet versin.
Bizleri daha nice mübarek gecelerde, daha güzel günlerde buluşmayı NASİP ETSİN.
Kandiliniz tekrar mübarek olsun.
*
Zihni ERTUĞRUL
10.03.2021