Ayasofya İmamı Prof. Dr. Mehmet Boynukalın’a Mektup!
Sayın hocam!
Evvela şu tespitimi arzedeyim.
Taşı gediğine koyayım.
#Siz değerli meslektaşımın;
İlim adamlığınıza, şahsiyetinize, bilginize, anlattığınız ve söylediğiniz sözlere, hiçbir itirazım yoktur ve olamaz da.
Anlattığınız her şey, Allah ve Resulü Ekrem (sav)’in kelamı.
Altına da imzamı atıyorum.
Çünkü, siz bir ömür vermişsiniz bu bilgilere erişmek için.
Boş bir insan olsanız;
Değil Profesör, Ordinaryus olsanız,
Ayasofya camii gibi, bir ecdat yadigarına, baş imam yapılmazdınız.
Bu göreve layık olduğunuzdan en ufak şüphem de yok.
Sizi bu göreve layık görenlere de saygılarımı sunuyorum.
Her şey çok güzel. Sosyal medyayı, sürekli olarak, her çeşidiyle kullanıyorsunuz.
Bu da sizin sosyal bir insan olduğunuzun belgesi.
Sizi engellemeye de, kimse hak sahibi değildir.
Binlerce kişi de bilgilerinizden faydalanıyor,
aydınlanıyor kanaatindeyim.
Hem;
Üniversite de hocalık yapıyor, genç beyinlerin, doğru ve yanlışları tanımalarını sağlıyor, vatana ve millete hayırlı bir gençlik olmaları için, çaba gösteriyorsunuz.
Hafızsınız, kıraatınız müthiş güzel (aynı meslektaşım kıraat bilgisine az da olsa sahibim), imanın güzelliği yüzünüze sirayet etmiş.
Her şey mükemmele doğru.
Âlâ…
Ve Fakat!…
Beni ve benim gibi düşünenleri üzüyorsunuz, size akıl vermek ne haddimize,
Yine de sizle paylaşmak istediğim hususlar var!
Biraz ferasetli olmalıyız, kıymetli kardeşim benim.
Size değer veren bir topluluk, sizi haklı gören bir kesim var.
#Ama aynı topluluğun ve kesimin, % 90 ‘nın ölümüne sevdiği bir de #REİSİ var ki!
7 değil, 70 düvelle bir olup,
Üstüne üstlük bir de, içerideki hain köpeklerin diş bilediği !…
Bir cefakar, vefakâr, ömrünü milletine hizmete adamış bir #Cumhurbaşkanımız var.
Üstelik sizin ve camiamızın, her daim destekçisi, kutlu davanın #Hadimi bir kişi.
#Ne yazık ki!
Bu ülkede hiç birimiz, onun ağır yüküne omuz vermediğimiz gibi;
Omuzlarına, bir de biz oturmaya çalışıyoruz.
Hele hele diyanet camiası olaraktan,
Taşrasından merkezine,
En alttan, en üstteki yöneticilerimize kadar,
Elimizi taşın altına koymak şöyle dursun,
İtin, çakalın, Reisimizin hakkında konuşmasına sebep oluyoruz.
….
Saygıdeğer meslektaşım!
#Dost acı söyler, gerçekler acıdır.
Bildiğim kadarıyla!
Siz, yıllardır, akademisyensiniz.
Bu ülkede, dini ve milli konularda,
Yer yerinden oynarken, sosyal medyayı kullandığınız halde,
Üstelik te hiçbir kısıtlamanız olmadığı halde!
Çıkıp ta iki kelam etmeyip;
(En azından meslektaşım olduğunuz halde, sizi imam olunca tanıdım, duydum. Üstelik Karamanlısınız ve bende 40 yıldır burada yaşayan ve camiadan biri olduğum halde. )
Ne değişti de!
Şimdi!
Bazı ülke yönetenleri ile zıtlaşmayı, fitneye sebep olup, zora düşmelerine ve;
Kanı bozuk, protez beyinli zavallıların, alçakların, din ve Müslüman düşmanlarının eline hammadde vermenin bir vebali de olsa gerek.
#Hem siz muhterem hocama,
hem de;
şahsınızda diyanet camiasına,
Özellikle de!
Saygıdeğer,
#Cumhurbaşkanımız’a
Söz söylemelerine, hakaret etmelerine fırsat veriyorsunuz.
#Sayın hocam!
Buna bir son vermenizi bekliyor,
Allah’ın emir ve yasaklarını anlattığınız her konuya destek veriyor.
Bir dost ve kardeş tavsiyesi edasıyla yazımı anlayacağınız umuduyla,
Saygılar sunuyorum.
*
Zihni ERTUĞRUL
Emekli İmam Hatip
Karaman