Hemen her geçen gün ekonomik sıkıntılar dillendirilirken üçünü beş beşini on yapmaya sevdalı insanımız kendine yeni bir eğlence buldu KRİPTO PARALAR.
Öncelikle Kripto Para Nedir?
Basit bir dille onu anlatmaya çalışalım.
Kripto Para sanal bir paranın/markanın değer görerek işlem yapılmasıdır. İlk Kripto Para BTC namı diğer ‘bitcoin’ olarak ortaya çıkmıştır.
İnternet üzerinden şifreleme sistemleriyle üretilen BitCoin ilk çıktığı yıllarda bedava sayılabilecek bir değerde idi. 60 bin Bitcoin ile bir pizza siparişi verilmiştir. Şu an bir BitCoin 65 bin dolar olarak değer buluyor. Yani bir pizza için yaklaşık 50 milyon dolar ödenmiştir.
Normal bir vatandaşımızın ‘O ne ola ki!’ diyerek baktığı kripto paralar birçokları tarafından kumar gibi görülüyor.
Kahvehanelerin, Okey ve Batak masalarının yerini Kripto Para borsaları almıştır diyebiliriz.
Fakat bu olay ne bizim sandığımız gibi bir ganyan mantığı ile işliyor ne de görmezden gelinecek kadar basit. Kripto paralara geleceğin dünyası diyebiliriz.
İlk insanların takas yapmasına göre Lidyalıların parayı icadı ne ise Kripto paralar da günümüz ekonomileri için o derece devrimsel bir süreç.
Neredeyse bütün büyük ülkeler kendi merkez bankaları ile kripto para çalışmalarına başladı diyebiliriz. Hatta TCMB da kendi kripto para çalışmalarını Tübitak ortaklığı ile yürütüyor.
Örnek verecek olursak HOLO/HOT adlı bir kripto para son bir yılda %4850 değer kazanmış. Günlük hayatta işinde gücünde bir insanımıza 1 tl yatır bir yıl sonra 4850 tl olacak dendiğinde ‘Benimle dalga geçme!’ diyecektir.
Fakat veriler bunu gösteriyor.
Devletin Kripto Para borsalarından kullanıcı bilgilerini istemesi ve bu konuda çalışma yapması mevcut düzeni daha da legalleştirecek ve manipülasyonların önüne geçecektir.
Kripto Paralar konusunda yerli ve yabancı yaklaşımları incelediğimizde yabancıların her gün bir miktar kripto para alarak yatırım yaptıklarını gözlemliyoruz. Bizim insanımız ise çoğunlukla günlük alım satım işleri ile meşgul oluyor.
Çoğu insanımız da tecrübesizliği ve konuya hakimiyetsizliği nedeniyle zarara uğruyor. Kripto para borsasının 2 trilyon dolarlık bir hacme ulaştığı günümüzde bu konuyu görmezden gelmek Matbaayı 200 yıl sonra kullanmak gibi hissettiriyor denebilir.
Konya Belediyesinin kendi kripto para çalışmalarına başlaması haberi umut verici gelişmelerden biri olarak görülüyor.
Türkiye Kripto Para borsalarında dünyada 4. sıraya yerleşmişken hemen herkesin bu konuda ufak tefek bir şeyler duyduğu günümüzde bilinçli olmanın önemi bir kez daha karşımıza çıkıyor.
Kripto Paralar ne ‘tü-kaka, öcü’ diyerek kaçabileceğimiz bir kavram nede bir piyango mantığı ile yaklaşabileceğimiz bir fırsat kapısı değil aksine engelleyemeyeceğimiz bir gelecek.
Keşifler çağı, Rönesans, Reform, Sanayi devrimi, Bilişim Çağı gibi bir çok treni son vagonundan yakalayan insanımız umarım bu süreci akıllıca yönetir.
Çünkü bir ürünün üreteni değilseniz sadece pazarı olarak kalıyorsunuz. 1.5 milyarlık bir İslam dünyasının bir otomobil markası olmaması gibi acı bir gerçeği yaşıyoruz.
İlk otomobillerin 1880’li yıllarda üretildiği dünyamızda hala yerli otomobil hayali kurarken umarım Kripto Para kavramını da o kadar geç idrak etmeyiz.
Yazımızı bir fıkra ile bitirmek isterim:
Hikaye meşhurdur: Köyünden beş parasız çıkıp Almanya’da işçi olarak çalışan gurbetçi, Mercedes’iyle pek cakalı bir halde köyüne tatile gelir. Lüks otomobile hayranlık ve şaşkınlıkla bakan köylüler, bir kucak saman alır ve yesin diye otomobilin önüne koyarlar…
Sürçü Lisan Ettiysek Affola…
Selametle…
*
Murat ÇOLAK