Afşin İlçe Sağlık Müdürü Uzm.Dr.Mehmet Boz, Günümüz dünyasında en sık görülen kanser türlerinin başında akciğer kanseri gelmektedir. Bu nedenle kasım ayı tüm dünyada “Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı”, 17 Kasım da “Akciğer Kanseri Farkındalık Günü” olarak kabul edilmektedir dedi.
Boz, Kansere bağlı ölümler içerisinde akciğer kanseri yılda 1.69 milyon kayıp ile tüm dünyada ilk sırada yer almaktadır. En önemli risk faktörü olan tütün kullanımı dünya çapındaki kanser ölümlerinin yüzde 22’sine, akciğer kanserinden kaynaklı ölümlerin ise yüzde 71’ine neden olmaktadır diyerek Sigara ve diğer tütün ürünleri kullanımı akciğer kanserine yol açan en önemli nedendir. Sigarayı bırakmayı düşünenleri bir an önce bu konuda kararlarını uygulamaya davet ediyorum. Kasım ayı akciğer kanseri farkındalık ayı kapsamında İlçe Sağlık Müdürlüğü hekimi Dr.İbrahim Gürbüz’ün hazırladığı yazıyı sizlerle paylaşıyoruz dedi.
Kasım Dünya Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı
–
Akciğer kanseri, yapısal olarak normal akciğer dokusundan olan hücrelerin ihtiyaç ve kontrol dışı çoğalarak akciğer içinde bir kitle (tümör) oluşturmasıdır. Akciğer kanseri dünyada ve ülkemizde giderek artan kanser vakaları içerisinde ilk sıralarda yer almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre akciğer kanseri dünyada kansere bağlı ölümler içinde ilk sırada yer almaktadır. Hastaların çoğu 50-70 yaş grubundadır. Ortalama tanı yaşı ise 60 civarındadır. Tüm dünyada her yıl yaklaşık 1.6 milyon kişi akciğer kanseri nedeni ile hayatını kaybetmektedir. Bu nedenle akciğer kanseri dünyada ve ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunudur.
Genel olarak akciğer kanseri oluşumunun en büyük nedeni tütün ve tütün ürünlerinin kullanımıdır. İspatlanmış en önemli risk faktörü sigaradır, uzun süre sigara içenlerin yaklaşık yüzde 15’inde akciğer kanseri gelişir. Akciğer kanseri hastalarının yaklaşık yüzde 90’ı sigara kullanmaktadır. Akciğer kanseri görülme riski sigara kullananlarda 24-36 kat daha fazladır. Aktif ve denetimi sağlanmış tütün ve tütün ürünleri ile mücadele kampanyası ile akciğer kanserlerinin %80 azalacağı öngörülmektedir. Bunun yanında toprak ve kayalarda doğal olarak bulunup özellikle maden işçileri için tehlikeli olan radon, yine maden, tekstil sanayi işçileri, fren balata sanayi, çimento sanayi, yapı inşaat işleri ile uğraşan işçiler, izolasyon malzemesi üretim ve montajında çalışanlar ve tersane işçilerinin kronik asbest maruziyeti akciğer kanseri nedenleri arasındadır. Nikel, arsenik, berilyum ve silika maruziyeti de akciğer kanseri riskini artırmaktadır.
Akciğer kanseri, yerleşimi, büyüklüğü, hangi grup olduğu ile değişmekle beraber erken evrelerde, klinik belirti vermeden ilerleyebilen sinsi bir hastalıktır. Kanser ana hava yollarında değil de akciğerin daha derin bölgelerinde bulunuyorsa, çok büyük boyutlara ulaşmadan hiçbir belirti vermeyebilir. Belirti verdiğinde de sıklıkla son evredir. Bu kanser türü için etkin bir tarama yöntemi henüz mevcut olmayıp, tütün kontrolü akciğer kanserine karşı mücadelenin temel ve en etkin aracıdır.
Akciğer kanserinde görülen klinik belirtileri uzun süre devam eden inatçı öksürük, nefes darlığı, kanlı balgam, ses kısıklığı, hırıltılı solunum, yutma güçlüğü, kilo kaybı, iştahsızlık veya halsizlik, tekrarlayan bronşit ve akciğer enfeksiyonları, göğüs, omuz, kol ve sırt ağrısı, yüzde ve boyunda şişliktir.Özellikle 55 yaş üzerinde, 10 yıl boyunca günde 1 paket ve üzeri tütün ve tütün ürünü tüketenler, ailesinde akciğer kanseri öyküsü olanlar toplumun geri kalanına göre daha yüksek risk altında olup akciğer kanseri açısından tarama önerilen bireylerdir. Tarama programlarında özellikle düşük doz bilgisayarlı tomografi (BT)’nin rolü önemlidir ve önerilmektedir. Bu tarama programıyla birlikte erken evrede saptanan akciğer kanserinin tanı ve tedavisi, ileri evrelere göre çok daha başarılı ve yüz güldürücü olduğundan, önemi büyüktür.
Akciğer kanseri tanısında öncelikle kitlenin tespitinde BT tekniği ilk adımdır. Akciğerde kitle tespit edilmesi halinde tedavi alternatiflerinden en uygununu seçmek adına, evreleme yöntemleri devreye girmektedir. Tespit edilen kitleden fiberoptik bronkoskopi (FOB) (ağızdan veya burundan kamera ile girilerek solunum yollarının incelenmesi) veya iğne biyopsi yöntemleriyle alınan örneğin patolojik incelenmesi ile akciğer kanseri tür tayini yapılmalıdır.
Akciğer kanseri iki ana gruba ayrılır. Bunlar küçük hücreli ve küçük hücreli dışı akciğer kanseridir. Bu iki ana grubun klinik seyir ve davranışları farklılıklar gösterdiğinden tedavi planı açısından tanı ve tür tayini hayati öneme sahiptir.
Erken evre ( Evre I-II) (akciğerde sınırlı hastalık) cerrahi veya cerrahiyle birlikte kemoterapi/immünoterapi tedavisiyle başarı oranı yüksek bir şekilde tedavi edilebilirken, ileri evre (III-IV) ( akciğer dışı organlara yayılımı veya birden çok lenf bezine yayılım gösteren hastalık) akciğer kanserleri ise kemoterapi/radyoterapi gibi yöntemlerle tedavi edilmektedir.
Akciğer kanseri ile mücadelede ve korunma için olarak tavsiyelerimiz;
• Tütün ve tütün ürünleri ile mücadelenin aktif olarak yapılması,
• Risk faktörü taşıyan bireylerin tarama programlarına dahil edilmesi,
• Akciğer kanseri sebebi olabilecek materyallerin kullanıldığı iş kollarında, koruyucu ekipman denetimi ve işçilerin yakın takibinin sağlanmasıdır.
*
Dr. İbrahim Gürbüz
İlçe Sağlık Müdürlüğü