Beyaz Baston Görme Engeliler Haftası münasebetiyle Afşin İlçe Sağlık Müdürlüğünden bir bilgilendirme yazısı paylaşıldı.
Türkiye nüfusunun yüzde 12,29’u engelli bireylerden oluşmaktadır. Görme engellilerin oranı ise yüzde 1,5 civarındadır. Ülkemizde 2 milyon civarında görme engelli olduğu varsayılmaktadır diyen İlçe Sağlık Müdürü Uzman Doktor Mehmet Boz, Beyaz Baston Görme Engeliler Haftası vesilesiyle bu konudaki bilinç, hassasiyet ve farkındalığımızın daha da artmasını ve engelli vatandaşlarımızın yaşamlarındaki tüm engellerin kaldırılmasını temenni ediyoruz dedi.
Bu özel hafta ile ilgili Afşin İlçe Sağlık Müdürlüğü Doktorlarından Dr. Alaaddin Ejderha’nın kaleme aldığı bilgilendirme yazısını paylaşıyoruz.
BEYAZ BASTON GÖRME ENGELLİLER HAFTASI
Dünyada her yıl 7-14 Ocak tarihleri arası toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla Beyaz Baston Görme Engelliler haftası olarak anılmaktadır.
Beyaz Baston, 1921 yılında Londra’da trafik kazası sonucu görme yetisini kaybeden bir fotoğraf sanatçısının, dış dünyanın kendisini fark etmesi için bastonunu beyaza boyamasıyla oluşmuş ve başarılı olması nedeniyle Fransa’da Körler Örgütü tarafından 1931 yılında simge haline gelmiş engelli hareketidir.
Bu haftada resmi ve sivil çeşitli kuruluşlar yaptıkları etkinliklerle göz sağlığının önemini vurgulamakta, görme özürlü kişilerin bu durumdan kaynaklanan sorunlarına çözüm yolları araştırılmaktadır.
Özürlü olmak hiç kimsenin kendi tercihiyle seçtiği bir durum değildir. Bugün böyle bir sağlık problemimiz olmasa bile yarın çeşitli nedenlerle özürlü olmama garantimiz de yoktur. Bu nedenle görme engelli vatandaşlarımızın yaşamlarını kolaylaştırmak, problemlerini çözmek, onlara sahip çıkarak sorunlarına ortak olmak insani bir görevimizdir. Bu görevi yerine getirirken şu unutulmamalıdır ki amacımız ;onların hayatlarını kolaylaştırmak, tehlikelerden ve zarar görmelerinden korunarak, başkasına muhtaç olmadan, özgürce diledikleri hayatı yaşamalarını sağlamanın yanı sıra topluma faydalı, üretken ve bağımsız bireyler haline gelmelerini de sağlamak olmalıdır.
Görme yeteneğinin bulunmaması ya da yitirilmiş olması anlamına gelen körlük, görme merkezinin ya da görme sinirinin zarar görmesi, ya da çeşitli hastalıklar sonucu sonradan ortaya çıkabildiği gibi, doğuştan da gelebilir. Dünyada 45 milyon kadar kişinin, çoğunlukla önlenebilir nedenler yüzünden görme yeteneğinden yoksun kaldığı sanılmaktadır. Görme duyusu hayati önem arz ettiği için göz sağlığını koruyarak sonradan oluşabilecek görme kaybının önüne geçilebilir. Özellikle periyodik göz kontrollerinin yapılması, birçok göz hastalığının henüz belirtileri başlamadan önlenmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasını sağlayacaktır .Rutin Göz muayenesi, doğumdan hemen sonra, 6 aylıkken, 3 yaşındayken, okula başlamadan önce, okul süresince her yıl olmalı, yetişkinlerde ise 1 ile 3 yıl aralıklarla yapılmalıdır.
Ayrıca bulanık görme, göz ya da çevresinde kızarıklık, şişlik, ağrı, uzak veya yakını görememe, çift görme, gözün aşırı sulanması, batma, yanma, şaşılık ve göz renginde değişme gibi göz hastalıklarını hatırlatan belirtilerde mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Göz sağlığını korumak ve olumsuz sonuçların önüne geçmek için dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:
- Televizyon ve bilgisayar ekranına uzun süre yakından bakılmamalıdır.
- Uzun süren bilgisayar kullanımlarında gözler sık sık dinlendirilmelidir.
- Görme yeteneğini güçlendiren A vitamini içeren besinler (havuç, yumurta, yeşil sebzeler) bol miktarda tüketilmelidir.
- Göz hijyenine özen gösterilmelidir.
- Kitap okurken göz ile kitap arasında en az 30 cm mesafe olmasına dikkat edilmelidir.
- Çok az ya da fazla ışıkta okuma ve yazma yapılmamalıdır.
- Başkalarına ait gözlükler kullanılmamalıdır.
- Çocuklarda herhangi bir göz kayması veya görme bozukluğu şüphesi varsa en kısa sürede göz doktoruna başvurulmalıdır.
- İlerleyen yaşla birlikte göz sağlığında herhangi bir problem yaşanmaması için hayat boyu düzenli aralıklarla göz muayenesi yaptırılmalıdır.