Çok Kıymetli Gönül Dostları
Yıllar yılı değişmeyen hüzün dolu duygularımızı dile getiren eski bir şiirimi, hayırlı pazarlar dileklerim ve bâkî selâmlarımla birlikte gönderiyorum.
–
YORGUN DUYGULARIM
*
Tuna’da öksüzüm, Kudüs’te yetim,
Bitmeyen derdime ağıt yakarım.
Gurûb etmez vatandaki gurbetim,
Üzüntümü mısralara dökerim.
*
Yazda zemheriyi yaşayan benim,
Kırım’ın derdini taşıyan benim,
Keşmir sıcağında üşüyen benim,
Filistin’de dişlerimi sıkarım.
*
Her akşam, her sabah gökyüzü kanar,
Doğu Türkistan’da yüreğim yanar;
Urumçi’de yalnızlık var, zulüm var,
Dertlerimi gözyaşıyla yıkarım.
*
Îrak, ırak değil; çok yakın bize,
Bu hicrânı nasıl anlatsam size,
Haçlı, hançer vurur yüreğimize,
Suriye’de insanlıktan çıkarım.
*
İnim inim inler, Kerkük hasta mı?
Boynu bükük “Karanfil” im yasta mı?
“Ayrılık” türküsü dilde beste mi?
Efkârlanıp hudutlara bakarım.
*
Türkmeneli, bir cihâdın ahdında,
Yorgun duygularım hüzün tahtında;
Hüzün, Can Kerkük’ün kara bahtında,
Aras gibi dertli dertli akarım.
*
Yâd etsem mâziyi Bosna’ya varıp;
Kosova’da mahzûn, Üsküp’te garip,
Evlâd-ı Fâtihan yine mustarip,
Kadere kahredip, boyun bükerim.
*
İslâm âleminin bu hâli neden,
Başlar uşak, baştan ayrıdır beden,
Kral’a, Emir’e kimdir hükmeden?
Emir eri Emirlerden bıkarım.
*
Suud, Yahudi’den hesap sormuyor,
İran, Ermeni’yi düşman görmüyor,
Yunan’la Mısır dost, aklım ermiyor,
Bir âhın içinde bin ah çekerim.
*
Gence’de katliam, Gazze’de vahşet,
Kâfire destek var, Türk’e ihânet,
Bu mudur kardeşlik, bu mudur ümmet?
Ne diyeyim, hicâbımdan çökerim.
*
Kardeşlik aşkıyla silah çatılsa,
Kesretten vahdete menzil tutulsa,
Hayâller hakikat ufkunu bulsa,
Sabır tohumuna umut ekerim.
*
Hedefimiz, maksûdumuz bir olsa;
Allah için Tekbîrimiz gür olsa,
Yeniden gönlümüz “Gül” e yâr olsa,
Kızıl Elma fidanları dikerim.
*
İlimle îmanı yoldaş eylersek,
Kalemle kılıcı gardaş eylersek,
Çağı, adâletle çağdaş eylersek,
Mazlumların zincirini sökerim
*
GÜNEŞ’in ışığı gönle akınca,
Uzak, yakın olur; kalpten bakınca,
Fetih rüyâları yola çıkınca;
Karanlık geceye kandil yakarım.
*
Ay-Yıldız’ın ışığında gelişen,
İhlâs ile secdelerde buluşan,
Besmeleli sevdâlardan oluşan,
Hilâl şafağını iple çekerim…
*
Dr. Mehmet GÜNEŞ