Müslümanlığımızın kalitesi kıldığımız namazlar, tuttuğumuz oruçlar, taktığımız başörtülerden ziyade; ahlakımız, adaletimiz ve iş tutuşumuzla belli olur. Aslında namazdan, oruçtan, başörtüsünden maksatta daha ahlaklı, daha adil, daha işini iyi yapan insan olmaktır.
Namazımızla, orucumuzla, tesettürümüzle malum olup da insanlar bizim ahlakımız ve adaletimizden şikayet ediyor, işimizden memnun kalmıyorsa; burada dini yaşayan değil, kullanan pozisyonuna düşmüş oluruz. Çünkü din samimiyettir, muameledir, güzel ahlaktır. Söz ve eylem bütünlüğü gerektirir.
Namazımıza, orucumuza, kıyafetimize bakarak müslüman olanı görmedik ama adaletimiz ve ahlâkımızdan etkilenerek çok sayıda müslüman olanı duymuşuzdur.
Bir olimpiyat şampiyonasında mısırlı judocu ile japon judocunun final maçı buna güzel bir örnektir. 1984 olimpiyatlarının Judo final müsabakasında Minderde Mısırlı Judocu Muhammed Ali Rasvan ile Japon Yaşuhiro Yamashita karşı karşıya gelir. Bir önceki maçında Japon judocu sağ ayağından ciddi manada sakatlanmıştır. Ayağı bandajlı bir vaziyette topallayarak mindere gelir. Herkes mısırlı judocunun saniyeler içinde sağ ayağına bir darbe ile maçı alacağını beklerken; o tam aksine sakat ayağa hiç hamle yapmaz. Kenardan antrenörün “sağ ayak, sağ ayak” diye bağırmasını da duymazdan gelir ve altın madalyayı japon judocu kazanır. Muhammed Ali Rasvan’a niçin böyle yaptın diye sorduklarında: “Ben müslümanım. Dinimiz insana, yaralıya, hele de yaralı yerinden vurmayı yasaklıyor. Eğer o durumdayken bir de ben oradan yüklenip oraya vursaydım, sakat da kalabilirdi. madalya için bunu o`na yapamazdım” der. Rasvan’ın bu güzel davranışından etkilenen binlerce kişinin islami araştırarak müslüman olduğu söylenir.
Bunun yanında müslümanın kötü temsilinden, yanlış davranışlarından dolayı islama ve müslümana mesafeli duran, hatta hasım olan insanlardan da sözedebiliriz.
Elbette hidayete vesile olmanın tadına doyum olmaz. Ancak islamdan ürkütmenin bedeli nasıl ödenir düşünemiyorum.
Rabbim cümlemizi güzel ahlakı, adaleti ve sağlam işiyle öne çıkan kullarından eylesin.
*
Ramazan Tahiroğlu