” 1- Elbet onu kadir-kıymet gecesinde Biz indirmeye ( başlamışızdır). 2- Bilir misin o kadir-kıymet gecesinin mahiyeti nedir? 3- O kadir-kıymet gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. 4- Melekler, vahiyle beraber o gece inerler de inerler, Rablerinin izniyle, hayatın her alanına dair. 5- Tarifsiz bir mutluluğun ( formüllerini getirirler); bu durum, fecr doğuncaya kadar sürer.” ( Kadr sûresi).
Aziz Kur’an’da, ilk inen âyetlere de dönebilir. Birinci ihtimalde ” enzelnâhu’nun ” manası ” Kur’an’ı indirmeye başladık”, ikinci ihtimal ” ilk ayetleri indirdik” olur.
Veya ” Kıymeti belli bir gecede” Yani: ” Kıymetine yeter olmayan , bir ömre bedel , bereketli ve şerefli bir gecede.” Duhan suresinde sıfat tamlaması olarak belirsiz gelmiştir. Çünkü, orada bereketi belirsizdi. burada ise o bereketin ” kadarı/mikdarı/kadri” belirlenmiştir.
” Bin aydan daha hayırlı, Kadr, bir miktarını , değerini ve sonucunu belirtir.” Yine Kadr’in anlamının değere ilişkin olduğunu, bu gecenin Ramazan ayında olduğunu söyleyen Bakara 185’in sonundaki ” hakkı batıldan ayıran bir ölçme ve değerlendirme ” anlamına gelen furkân da teyit eder.
Kadir gecesinin mahiyeti nedir? “Kadir gecesinin mahiyetini sen bilir misin?” Bakara sûresi ayet 185 nci ayeti kerimesi, Kur’an’ın indiği gecenin ayın bütününde aranmasını, yaşanmasını ifade eder.
Bu gecenin haftanın günlerinden Pazartesi’ne denk geldiğini, Hz. Peygamberin de, Pazartesi günleri neden nafile oruç tuttuğunu ilgili soruya verdiği cevaptan anlıyoruz. Zaten Hz. Peygamber’in hayatının dönüm noktası olan o gecenin hangi güne denk geldiğini bilmemesi düşünülemezdi.
Onun içindir ki, O, ömre bedel gecedir. Dolayısıyla, Ey muhatap! Kur’an’ın indiği geceye otuz bin kat değer yüklenmiştir. O gecenin değeri kendinden değil vahiydendir. Zira o gece ay yılına ait bir gecedir. Ay yılı sabit olmayıp her sene on, on bir gün evvel gelen bir aydır. Onun içindir ki,
Aynı Kur’an bizim hayatımıza inerse, ömrüne nasıl bereket katacağını var hesap et!.. Düşünmeliyiz ki, aynı Kur’an vahyi, ilk muhatabını ” Alemlere rahmet”, indiği şehri ” Kentlerin anası”,indiği toplumu ” insanlığın anası” ümmet kılmıştır.
Sözün özü şudur: İçine vahyin indiği bir gece bir ömre bedeldir. Aziz Kur’an bunun tersini de geçerli olduğunu söyler. İçinde vahyin olmadığı bir ömür bir gece kadar bereketsizdir.
Diğer taraftan, Hz. Ali’nin Ramazan ayının 17′ de şehid edilişinin de payı vardır. Aynı şey Bedir zaferinin yine Ramazan’ın 17 nde kadir gecesi arasında bağlantı kuran yorumlar içinde söylene bilir.
Diğer taraftan bir kısım tarihçiler, siyerciler, Kadir gecesinde yapılan KuR’an’a hizmetin 83 yıla bedel olduğunu, bu hesabında kral Muaviyenin saltanatına denk geldiğini hesap etmişlerdir. ( Kur’an–Meal-tefsir)
Netice olarak;
Kadir suresinde beyan buyurulan ” selam” kelimesini, barış, huzur , saadet, mağfiret olarak değerlendirmeliyiz!..
Aziz Kur’ar’ın nazil oluşu hatırına o geceyi güzel güzel yaşayıp boşa geçip gitmesine meydan ve fırsat vermemeliyiz.
” Rablerinin izniyle ” bizlere misafir gelen meleklere gönlümüzü, kalbimizi açmalı, Kur’an okuyarak, tekbirlerle, tesbihlerle , tahmidlerle Kadir gecesini manen süslemeliyiz!..
Kadir gecesinde çok çok dua etmeli, ezilen Gazzeli Müslümanlara, dünyanın her neresinde bir Müslüman horlanıyorsa onların kurtulması içinde dua etmeliyiz!
Ülkemizin huzuruna, milletimizin barışına da dua etmeliyiz!.. Her türlü kısır çekişmeden halas olmak için ellerimiz sema kapısını çalmalıdır!..
Rabbimiz!.. Kadir Gecemizi mübarek ve muazzez eylesin!.. Ellerimiz dolu dolu dönsün, boşa çalışmasın!..Selam ve dua ile…
*
Şerafettin Özdemir