Çocukluğumuzdaki o coşkulu köy güreşlerini hatırladım. Düğünlerin ardından genellikle harman yerlerinde yapılan heyecanlı köy güreşlerini…
Gelin, attan indirilip düğün yemekleri yendikten sonra, davulcuların pehlivanları er meydanına çekmek için çaldığı cenk havasını andıran nostaljik havayı hatırladım Bertiz yaylalarında.
Artık, kabak tadı veren kulüp güreşçilerinin, seyircileri “martaval” yerine koyup, parayla pehlivanlığı takas etmelerinden dolayı neredeyse Ata Sporumuzdan soğur hâle gelmiştik; ta ki köy delikanlılarının harbiden döş döşe aslanca kapışmalarını görene kadar…
“Köy güreşçileri” ve “Kulüp güreşçileri” şeklinde kategorize edilen müsabakalarda kırsalın delikanlıları; öylesine centilmence, öylesine özveriyle maç yaptılar ki, kulüp güreşçilerine fevkalậde fark attılar. Diğer bir ifadeyle kendi güçlerine ve kendi yüreklerine yaslanarak, bihakkın hakkını verdiler Ata Sporumuzun. Hilesiz, hurdasız, hormonsuz mertçe kozlarını paylaştılar pazılarıyla…
Kahramanmaraş merkezden çok çok ötelerde ve Ahır Dağı’nın arkasında kıvrım kıvrım yollarıyla uzaklığı ve de yoruculuğu, seyrimize değdi doğrusu.
Tam yirmi iki (22) köy ve on bir (11) mezra ile toplamda otuz üç (33 yerleşim biriminden oluşan; ayrıca, kabarcık üzümüyle pekmeziyle ceviziyle meşhur iskân bölgesine “Bertiz” deniliyor.
İnsanları cana yakın sıcaklıkta ve alçak gönüllü… Cömertlikte, izzet-i ikramda birbirleriyle yarış halindeler adeta. Hem de yüzlerce davetli ve davetsiz misafiri ağırlayacak ölçüde…
Söz konusu güreşler, daha önceleri Bertiz Baydemirli kasabasında düzenlenirken, şimdiyse pilot bölge seçilen Bertiz Boyalı köyünde düzenlenmektedir; hem de 28. mahiyette ve gelenekselleşmiş bir konumda.
Dulkadiroğlu Belediyesiyle Bertiz Eğitim ve Kültür Vakfı’nın öncülüğünde gerçekleştirilen bu dev organizeye, yaklaşık 550’ye yakın pehlivan iştirak etti.
Öbür taraftan seyircilerin kalabalığı tribünlere sığmadı ve sürekli izdiham yaşandı. Çok dar bir alandan ibaretti görüntü.
Aslında yıllar evvel, genişletilmesi hususunda ilgililerin söz vermesine rağmen, bir gelişme
yoktu ortada. Bir de park sorunu göze çarpmaktaydı. Keza köyün bütün sokakları arabalarla tıklım tıklım dolduğundan manevra yapacak yer kalmamıştı.
Eğer, vurguladığım olumsuzluklar giderilirse, inşallah gelecek yıllarda daha şahane ve daha doyumsuz güreşler izleyeceğimizden şahsen eminim.
Tabii, etkinliğin öne çıkan diğer bir yönü de üzüm yarışmasıydı. Lale gibi kızarmış şeker tulumbacıkları mesabesindeki kabarcık üzümler, selelerle dizilmiş vaziyette jürinin puanlamasından geçiyor, yetiştiricilere yüz güldüren ödüller dağıtılıyordu.
Esas dikkatlerden kaçmayan belirginlik ifadesi de bundan sonra üst üste birinci gelen köy güreşçisine, tıpkı Kırkpınar’daki gibi; “altın kemer” verilmesi taahhüdüydü. Altı çizilecek dereceki önemli taahhüdün, Bertiz hinterlandında güreş sporunun tamamen kemikleşmesine dalaletti.
Hava muhalefeti de düşünülmüş olacak ki seyircilere yetecek miktarda yağmurluk dağıtıldı.
Gün boyu devam eden müsabakalarda başpehlivanlığı köy güreşçilerinden Kürşat Zevkli alırken; İbrahim Ay 2. İbrahim Enes Gündeş 3.oldu.
Kulüp güreşçilerinden ise Hakan Büyükçıngıl 1. Adil Mısırcı 2. Muhammet Enes Bandırma.3.’lüğe hak kazandılar.
Bizler için ziyadesiyle güzel bir gündü. Emeği geçenleri kutluyoruz elbette.
*
22.09.2024
Ahmet Süreyya DURNA