Yazı başlığımız, değerli, saygılı ve sevgili Dr. Devlet Bahçeli beye aittir… Tanıdığıma, bildiğime göre, Bahçeli hoca, tam bir Ferdi Tayfur hayranı, aşığı ve meftunu bir liderdir. Nasıl olmasın ki, Ferdi Tayfur merhum, bu toprakların sesi, soluğu olmuş, gülenle gülmüş , ağlayanla ağlamış düşkünün iniltisinden ilham almış bir değerli, mümtaz ve seçkin sanatçıdır!..
Hangi sanat eserini ele alırsanız alınız, ondan ilham almamak, ağlamamak, hüzünlenmemek mümkün değildir. Merhum usta, bu toprakların sesi olmuş, soluğu olarak milletle beraber ağlamış, millet neşelendiği zamanda o da neşelenmiştir..
Kendisine hayran olan kitleler, boş, fikirsiz, sahte gülüşlerin reklamcısı olmayıp, aziz milletin sevdası ile sevdalanmış, akıttığı göz yaşlarına meftun olmuş, kendisi de ağlayanla birlik olup , neşelendiği vakit de başta ellerini çırparak unutulmayacak eserlerini, bestelerini birlikte dile getirmiştir..
En yakınım oğlum Fatih’den bir örnek vermek istiyorum: Çocukluğundan itibaren ustanın kasetlerini toplamış, otomobile bineceği zaman, otobüsle yolculukta, daha uçağa binmeden önce Ferdi Babanın yığın yığın kasetlerini yanında taşımış, her önüne gelene yarı şaka, yarı ciddi şekilde, karşılaştığı insanlardan görüş almıştır” Ferdi babamı, Orhan babamı”, ” Ferdi Tayfur’mu, Müslim Gürses’mi?” diye görüşünü sormuş, kimi zaman sorduğu kişiden tepki almışsa da, Ferdi Tayfur’un vefatını müteakip görüyorum ki, bizim Fatih,
duygu seline boğulmuş, bir o yana, bir bu yana seğirtip koşturmaktadır.
Hakikaten, aziz milletimizin gönlünde, kalbi duyguları arasında ustanın apayrı bir yeri bulunmaktadır. Çünkü, Ferdi Tayfur, bu aziz milletin yarasını kanatmış, unutulmaya yüz tutmuş gamlarını, kederlerini depreştirmiştir.. Onun her bestesi, güftesi yer yerinden oynatmış, çağlayanlar misali, hüzün, efkar, dert, gam bulutları olmuş, sonrasında ise, gözlerden sicim sicim göz yaşları boşanmıştır.
Büyük lider Devlet Bahçeli bey, Ferdi Tayfur’a karşı hislenmesinde, üzülmesinde, ağlamasında gayet haklıdır. Merhum Ferdi Tayfur, Çukurovalıdır.. Pamuk tarlalarından gelmiş, Adana’nın ağıdı olmuş, küçük yaşta babasını elim bir kaza sonucu kaybetmiş, hayat yolunda ilerlemek, yükselmek için bütün eziyetleri, stresleri yaşamıştır.
Bir anımı burada zikretmeden geçemiyeceğim. 1996 yılı son baharı idi…. Osmaniye’de Belediye Başkanlık seçimi yapılacaktı. Afşin İlçesi efsane Belediye Başkanı Ergün Ertekin bey, bana bir teklifte bulundu: ” Şerafettin hoca, yarın Osmaniye’ye gideceğiz.. Sizde katılın, yarın Başbuğ Türkeş gelecek, Dr. Bahçeli bey gelecek, bu çalışmaya bizde katılalım” teklifinde bulundu.. Bendeniz, bu davete itiraz etmeden, misafirim demeden katıldım. Osmaniye’ye vardık, o akşam uyumadan sabaha kadar dolaşmış olduk.
Sabahleyin, gezdiğimiz, gördüğümüz evleri, tanıştığımız kişileri rapor ettik.. Sorasında ise, seçim bürosuna gittik.. Ergün Başkan, bana bir teklifte bulundu. ” Gel seni Devlet beyle tanıştırayım ” dedi… Ergün beyle birlikte bulunduğu odaya girdim, tanıştım, Hollanda ülkesinden bahsettim, çalışmalardan, gelecekten söz ettim.. İşte, o tarihlerden beri Dr. Bahçeli hayranıyım.
Dr. Bahçeli bey, ne kadar Ferdi Tayfur’u severse bende o kadar seviyor ve sayıyorum.. Çünkü, devletin, milletin ümit bağladığı güvendiği bir liderdir. Sağlığı yerinde olmasa da, almış olduğu kararlar müsbet ve mazbuttur.. Zaten isabetli görüş sahibi olmasa idi, sayın Recep Erdoğan beyle yolları tez elden ayrılmış olurdu.
Netice olarak;
Ferdi babaya çok çok üzüldük… Bulunmaz ustamız, Yörük bir aileden gelmekte idi.. Onun hayatında çılgınlıktan, şımarmaktan , şımarıklıktan bir eser yoktu. Ağır başlı, kendini bilen, bu sayede de milyonları kendine meftun etmiş bir usta idi…
En son Antalya hastanesinden almış olduğumuz üzücü haber bizleri derinden üzmüştür.. Buradan Devlet yetkililerine, sevenlerine, sayanlarına, hayranlarına baş sağlığı diliyorum.. Herkesten onun ruhu için dua bekliyoruz.. Ruhu şad, makamı cennet olsun.. Herkes bilmelidir ki, herkesin akibeti bu olacaktır!..
Son sözler olarak, Ferdi ustaya rahmete diliyorum.. Nur içerisinde yatsın.. Komşuları Rasulullah (sav) olsun.S elam ve dua ile…
*
Şerafettin Özdemir