” Şu halde mü’minlerden iki gurup çarpışırşa, aralarını bulun; fakat bir taraf diğerinin hakkına saldırırsa, siz de o haksız taraf ile Allah’ın emrine dönünceye kadar çarpışın; ama eğer ( saldırganlıktan) vazgeçerse, tarafların arasını adaletle ayırın ve ( bunun için gerekirse) kendi hakkınızdan feragat edecek kadar fedakârlık edenleri sever.” ( Hucurât sûresi, âyet 9)
Bu ayeti kerime ışığında, güncel bir mes’eleye değinmek istiyorum: Hem de önemli bir mes’ele!.. Nasıl önemli, mühim ve ciddi mes’ele olmasın ki, tam tamamına kırk yıldan bu yana Türkiye topraklarında kan dökülmekte, kardeş kardeşi beyhude yere, ama bir hiç uğruna katletmektedir!.. Oysa ki;
” Mü’minler sadece kardeştirler; öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’a karşı sorumlu davranın ki, O’nun merhametine mazhar olasınız.” ( Hucurat sûresi, âyet 10)
Ayetin kısa yorumu şöyledir:
” Baştaki edat, mü’minlerin kardeşliği dışındaki her tür ihtimali kategorik olarak dışlar. Bu kardeşliğin tek çimentosu vardır. İman!.. Şu halde iman çözülmeden bu kardeşlik çözülemez. Bu kardeşliğe sadece hayatta olanlar değil, âhirete göçenler de girer: ” Derler ki: ” Rabbimiz! Bizi ve bizden önce imanla göçüp gitmiş olanları bağışla!” (59:10) Zımnen: Zedelenen kardeşlik ilişkilerini düzeltmek her Mü’minin imani görevidir.” ( Kur’an-Meal-Tefsir)
Türkiyeli insanlar; bir bedenin organları gibidir, bedene ait bir organı karalayan kendisini karalamış, itham altında bırakmış, kötülemiş olur. Çünkü, ülkemizin her tarafı mabetlerle , minarelerle, kubbelerle, mihraplarla, minberlerle , tekbirlerle, semayı, gök kubbeyi titreten haykırışlarla çın çın çınlamaktadır.
Düşünmeliyiz ki, böyle bir ülkede, kırk yıldan bu yana yabancı sesler, baykuşlar hortlamış olsun, silahlanıp, dağa çıksın, inanan inananı öldürsün, kardeş, kardeşe kurşun atsın!.. Binlerce suçsuz, günahsız insan nahak yere serapa toprağın kara bağrına düşmüş olsun… Asker. polis, bekçi, imam, öğretmen, hemşire kara toprağın kara bağrına düşmüş olsunlar!.. Niçin ve sebebi ne olmalıdır?
Binaenaleyh, ” TÜRKİYE’DE KARDEŞLİK KAZANACAK” güzel, yapıcı, olumlu görüşü kimseler dinlendirememiş; dillendirmekten imtina emektedirler. Ama, ne zamanki, bir kısım insan sever, vatan sever, millet sever hasbiler bu işe el atmış ise, hemencecik bir kısım Baykuşlar ötmeye başlamıştır.. Olamaz, silahlar susamaz, ölüp öldürmeler bitemez yaygarası ile, millet kardeşliğinden, Türk, Kürt, Laz, Çerkez aylığından hoşnut olmayanlar suçlanmakta, tu-kaka edilmektedir..
Ne olurdu sanki?.. Bu güzel düşüncelere karşı çıkanlar, başka bir alternatif bulmuş olsaydı ne olurdu? Tabii ki, bulacakları, öne sürecekleri bir iddiaları yoktur!.. Sadece, insanlar ölsün,. öbek öbek şehit cenazeleri gelsin, gelsin de kendileri göbeklerini kaşıya kaşıya nutuk çeksinler.. Vatan, millet, şehid, asker, polis ve bekçi nutukları atsınlar(!)..
Ama, görülen odur ki, ufuk görünmüştür.. Aydınlık ufuklar, barış şarkıları İnşaallah! gürül gürül haykırılacak, herkes, herkesi kucaklayacak, silahlar hitama erecek, askerimiz, mesaisini boş yere telafi etmeyecek, ülkemize, milletimize, varlığımıza göz dikecek olan emperyal güçlere karşı kullanacaktır..
” TÜRKİYE’DE KARDEŞLİK KAZANACAK” idealini, güzel düşüncesinii öne sürenleri, tahakkuku için sayü gayret gösterenleri tebrik ediyor, saygılar sunuyorum!.. Var olsunlar ,bir olsunlar, Allah; eğri fikirlilere fırsat vermesin!..
Netice olarak;
” Türkiye’de kardeşlik kazanacak” düşüncesinin hayata yansıması için çaba gösterenleri kutlamamak mümkün müdür? Bu aziz millet şehilterine çok göz yaşı akıtmıştır!.. Bundan sonraki yaşamda kan dökülmesini istemiyoruz!..
Artık istiyoruz ki, kavga yerine, iş sahaları açılsın, işsizlik bitsin, ayrılık, ğayrılık olmasın, herkes kardeş olsun, ülke semasında barış türküleri, kardeşlik, birlik, beraberlik şarkıları söylensin!..
Askerimiz, Mehmetçik; dağlarda, bayırlarda, inlerde, dağ kovuklarında gücünü tüketmesin!.. Vatanın birliği, milletin diriliği, sınırların muhafazası için çaba göstersin!.. Jetlerimiz, insansız araçlar milletin varlığı için uçmuş olsun!..
Ama, ne hazindir ki, bu mevzuda muhalefet cephesinden yeterli destek gelmemektedir!.. Küçük oyunlar, basit oy kavgaları, insanları kullanma sebebiyle “TÜRKİYE’DE KARDEŞLİK KAZANACAK” ideali, düşüncesi, hayri fikri makes bulmamaktadır. Sebebi ise, muhalefetin, ana muhalefet zihniyetinin oy kaygısıdır..
Tabii ki, böylesi yorucu, zor işe soyunmak menfaat düşüncesinin ötesinde, yiğitlik, kahramanlık işidir… Ellerini taşın altına koyan yiğitlerimizi alkışlıyor, kendilerine muvaffakiyet, zafer ve başarı diliyorum.. Selam ve dua ile…
*
Şerafettin Özdemir