
Yazımın başlığı ünlü ozan-şair merhum Mahzuni babaya aittir. Mahzuni baba, Afşin topraklarını çok sevdiği, meftun olduğu için şiirine bu ismi başlık yapmıştır. Kendisine rahmet diliyor, makamının cennet olmasını niyaz ediyorum.
Mahzuni Şerif, sadece Afşin beldesinin, bölgesinin ve insanlarının şairi değildir. Merhum ozanımızın deyişleri, şiirleri, her yerde, her evde, her gönülde dile getirilmekte, dilden dile söylenmektedir
Ozanımız, milletini anlamış, derdiyle hem dert olmuş, kimi zaman dinden, kimi zaman Hacı Bektaşi Veli’den, kimi zaman Pir Sultan Abdal’dan bahsetmiştir. Çünkü, kendisi gençlik yıllarında Kur’an’la haşir ve neşir olmuş, okumuş, hocanın dizinin dibine oturmuş bir insandır.
Şairimiz; Afşin’i kat’iyyen unutmadığı gibi, Afşin’de yetişmiş beyleri, pehlivanları, ozanları, şairleri dile getirmiş, onlardan övgü ile söz etmiştir. Şair, merhum Abdurrahim Karakoç beyle hemdem olmuş, gün olmuş Hayati Vasfi beye selam çakmıştır.
Merhumun gönlünde ve kalbinde, Afşin(in medarı iftiharı, tüm Müslümanların uğrak yeri olan Ashab-ı Kehf üzerinde durmuş, şiirleriyle, sazıyla, sözüyle o makamı dillendirmiş, insanların oraya akın akın gelmesini, görmesini, ziyarette bulunmalarını istemiştir.
Hakikaten, şiirinde ” Gel Afşin’e gel ” derken, bunu canü gönülden istemiş, ziyaretçilerin o makama teşrif ettiklerinde, o makamla hem dem olmalarını, Kur’an’da enine boyuna anlatılan Ashab-ı Kehf makamının ulviyetine candan, canü gönülden inanmalarını istemiştir.
Hakikaten , bölge insanları olarak, Afşin’de medfun bulunan Ashabı- Kehf makamını seviyor, sayıyor, medarı iftiharımız olarak o makama hizmet edenleri, gönül verenleri, hizmette kusur işlemeyenleri GÖNÜLDER Başkanı Hüseyin Bozkurt gibi dostları selamlıyor, hizmetlerinin devamını niyaz ediyorum.
Afşin Haber Merkezi sahibi kardeşim Halil Demir’i de yürekten selamlıyorum. Çünkü Afşin topraklarına hizmet etmek, Afşin İlçesinin dertleriyle hem dert olabilmek için koşuyor, koşuşturuyor, emeğini esirgememektedir. Sağ olsun, var olsun!..
Çünkü, İlçemiz insanının medarı iftiharıdır Ashab-ı Kehf makamı.. Ayrıca, Afşin halkının bir övünç kaynağı olduğu gibi, İl’imiz K. Maraş’ında, G. Antep’inde, Hatay’ında, Elbistan’ın da, Darende’nin de tüm civar yerleşim yerlerinin bereket kaynağıdır..
Dolayısıyla, Afşin’da bulunan Ashab-ı Kehf makamı şairlerin dilinde deyişat, sözlerinde ritm, sazlarında âli makam, gönüllerinde deyişat kaynağı, kalp ve düşüncelerinde ilham kaynağıdır.
Hatay dedim de, aklıma Hazreti İsa peygamberin Havarisi ve Efsus gençlerine büyük katkısı olan Yuhanna gelmektedir. Hazreti Yuhanna, bu gün medfun bulunduğu Antakya Habib Neccar caminin yıkıntıları altında kalmıştır.
İnşaallah!.. Tahmin ediyorum ki, Yuhanna’nın, Habib-i Neccar ve diğer Havari’nin camisi yeniden inşa edilirde oradaki mübareklerin makamları ziyarete açılmış bulunur.
Bu açıdan Yedi Uyurlar’ın makamına nazar ettiğimiz an görmüş oluruz ki, 6 Şubat depreminde zarar görmemiş, sapa sağlam kalmış, küçücük bir taşı bile yerinden oynamamıştır.
Yazı başlığından da anlaşılacağı üzere, Afşin beldesi, sıradan, basit bir yerleşim yeri değildir. Bağrında medfun bulunan Dedebaba türbesi, milletin sevdiği, saydığı, sık sık ziyaret etmiş olduğu bir âli makamdır.
Binaenaleyh, bendeniz İlçem Afşin’i çok çok seviyorum. Yiğitlerini, şairlerini, ozanlarını, alimlerini, gelmiş ve geçmiş Müftülerini ve mihrabı dolduran imamlarını!..
Yıllar önce Afşin Müftülüğüne vekalet etmiş olduğum sırada Ozan ve aşık Mahzuni’nin köyüne devletçe imam kadrosu verilmişti. Adı geçen köye gittim, insanlarla hasbihal ettim, Diyanetçe verilen kadro müjdesini bildirdim.
Afşin bölgesinin kaynak suları, Çobanpınarı, Kaya Pınarı,Göz pınarın kaynayan suyu, Atlas suyu tamamıyla övünç kaynağı ve Hurman çayı, Tanır çağlayanları övündüğümüz yerlerdir.
Netice olarak;
Yukarıdan beri Afşin’e ait yerleri yazma işini sonlandırmadan önce, konuyu özetlemek istiyorum:
Afşin kalesini hatırlatmak istiyorum. Umarız ki, resmi makamlar kaleyi ele alırda, buranın imar işlerini düşünmüş olurlar. Afşin’e güzel bir görüntü, fevkalade bir manzara verilmiş olur.
Afşin Ashab-ı Kehf külliye camiini çok çok seviyor, orada Allah’a kulluk görevimi yerine getirirken, hizmeti geçenleri kutluyorum.
Orada namaz kıldığım an, her cenaze namazlarına katıldım, dua etmeyi iştiyakla karşılıyorum.
” Gel Afşin’e gel” mevzumu uzatmak istemiyorum. Mahzuni baba, ehl-i beyti seven, sayan bir zatı muhteremdi. Makamı cennet olsun!..
GÖNÜLDER başkanı Hüseyin Bozkurt beyi selamlıyor, Halil Demir kardeşime ve dostlara selam iletiyorum. Kalemlerine bereket, düşünce birikimlerine dua ediyorum. Var olsunlar, sağ olsunlar.. Çünkü, sesimiz, soluğumuz olmaktadırlar.. Selam ve dua ile…
**
Şerafettin Özdemir