Afşin İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından Kalın Bağırsak Kanserine yönelik bilgilendirme açıklamasında bulundu. İşte o yazı;
KOLOREKTAL (Kalın bağırsak) Kanseri Farkındalık Ayı
“Kalın Bağırsak Kanserinden Korunmak Sizin Elinizde!
Sağlıklı beslenin
Egzersiz yapın
Tarama Testlerinizi İhmal Etmeyin”
Kalın bağırsak kanserleri dünyada ve ülkemizde yaygın görülen kanser türleri arasında yer almaktadır. Dünya çapında bir yıl içerisinde 1,9 milyon (%9,6) yeni kalın bağırsak kanseri vakası ve 903 bin (%9,3) kalın bağırsak kanseri kaynaklı ölüm vakası tespit edilmiştir. 40 yaşın altında kalın bağırsak kanseri nadirken, 40-50 yaştan sonra görülme sıklığı artmaya başlamaktadır. Kalın bağırsak kanseri vakalarının %85’i 50 yaş ve üzerindedir.
Ülkemizde bu kanser türü hem erkeklerde hem de kadınlarda 3. sırada yer almaktadır. Erkeklerde görülme sıklığı yüz binde 25,5 kadınlarda ise 15,0 dır. Bir yılda yaklaşık 20 bin kişi kalın bağırsak kanseri tanısı almaktadır. Kalın bağırsak kanseri evreleri incelendiğinde vakaların %20,9’unun ileri evrede olduğu görülmektedir.
Sağlık bakanlığı tarafından her yıl Mart ayı kalın bağırsak kanseri farkındalık ayı olarak kutlanmaktadır. Mart ayı boyunca;
- Kalın bağırsak kanseri farkındalığını artırmak,
- Kalın bağırsak kanseri taramasının önemini vurgulamak ve
- Kişinin kalın bağırsak, rektum veya anüs kanserine yakalanma riskini azaltabilecek sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarını teşvik etmek için etkinlikler düzenlenmektedir.
Görülme sıklığı kimlerde daha yüksek?
Değiştirilebilir çevresel nedenler ve değiştirilemeyen genetik nedenler olmak üzere iki grup risk faktörüne sahip olmak bu kanserin görülme sıklığını artırmaktadır.
Değiştirilebilir risk faktörleri;
- Aşırı kilolu veya obez olmak (Dünyada bir yılda ortalama 110 bin vakanın obeziteye bağlı gerçekleştiği tahmin edilmektedir.)
- Fiziksel olarak aktif olmamak
- Fazla miktarda işlenmiş (sosis, salam ve benzeri) veya işlenmemiş kırmızı et (sığır, kuzu, karaciğer ve benzerleri) tüketimi
- Tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı
- Alkol kullanımı (Dünyada bir yılda ortalama 160 bin vakanın alkol kullanımına bağlı gerçekleştiği tahmin edilmektedir.)
- Diyabet ve insülin direnci varlığı
- Kolesistektomi (Safra kesesinin cerrahi olarak çıkarılması)
Değiştirilemez risk faktörleri;
- Cinsiyet (hem sıklık hem de ölüm oranları erkeklerde kadınlara göre önemli ölçüde daha yüksektir.)
- İleri yaş
- Irk ve etnik köken
- Kişide kalın bağırsak poliplerinin veya kalın bağırsak kanseri öyküsünün bulunması
- Kişide inflamatuvar bağırsak hastalığı (Ülseratif kolit veya Crohn hastalığı) öyküsünün varlığı
- Ailede kalın bağırsak polipleri veya kalın bağırsak kanseri öyküsünün olması
- Kalıtsal bir sendromun varlığı (Lynch Sendromu, adenomatöz ve hamartomatöz polipozis sendromları vb)
- Tip 2 diyabet hastası (şeker hastası) olunması
- Akromegali varlığı (Büyüme hormonu ilişkili bir hastalık)
- Böbrek nakli geçirmiş olmak
- Kistik fibrozis varlığı (salgı bezleriyle ilişkili genetik bir hastalık)
- Karın bölgesi veya pelvik bölgeye radyasyon öyküsünün olması.
Belirtileri nelerdir?
Kalın bağırsak kanseri, tümörün bulunduğu bağırsak bölgesine göre farklı belirtiler gösterebilir fakat hiçbir belirti vermeden de oluşabilir. Belirti göstermesi durumunda bulunduğu bölgeye göre farklı şikayetlere sebep olur. Belirtilerin silik olması, sinsi ilerleyişi sebebiyle tarama programları özellikle önem arz eder.
Tüm görülebilecek belirtiler genel olarak şunlardır;
- Bağırsak alışkanlıklarında ishal-kabızlık gibi değişikliklerin meydana gelmesi ve bu değişikliklerin birkaç günden uzun sürmesi
- Bağırsakta tam boşalmama hissi
- Parlak ya da koyu kırmızı kanla karakterize makattan gelen kanama
- Dışkının koyu kahverengi veya siyah görünmesine neden olabilecek kanın varlığı
- Karında şişkinlik, kramp tarzında ağrı veya gaz şikâyeti
- Bilinen bir neden olmaksızın kilo kaybı
- Kansızlık (Anemi), halsizlik, yorgunluk
- Ağrılı dışkılama
- Kitle
Tanısı nasıl konulur?
Diğer bazı kanserlerde olduğu gibi kalın bağırsak kanserleri de genellikle iyice büyüyene kadar belirti vermezler. Bu sebeple amaç, daha belirti vermezken tümörü ortaya koymak olmalıdır.
- Belirtiler gelişmeden önce bir kişinin kanser için taranması, poliplerin ve kanserin erken tanınmasında yardımcı olur.
- Poliplerin erkenden tanınıp çıkartılması kolorektal kanser gelişimini önleyebilir.
- Erken tanı konulduğunda kolorektal kanserin tedavisi de daha etkin olabilmektedir. Bu nedenle, genel olarak 50 yaş üstü kişilerde taramaya başlanmalı, kolorektal kanser için artmış riski olan kişilerde ise tarama programına daha erken yaşlarda başlanmalıdır.
- Dışkıda gizli kan saptanıp kolonoskopi yapılan kişilerde henüz kanserleşmemiş polip halindeki tümörler tespit edilerek kanser gelişmesi önlenebildiği gibi kanser gelişmiş olan olgularda da erken teşhis ile yaşam süresi ve kalitesi artmaktadır.
Tedavi edilebilir mi?
Erken evrede teşhis edildiğinde büyük ölçüde tedavi edilebilir bir hastalık olan kalın bağırsak kanserlerinde tarama programlarının uygulanması ile söz konusu hastalığın görülme sıklığı ve ölüm oranı üzerinde çok olumlu kazanımlar sağlandığı yapılan birçok çalışma ile ortaya konmuştur.
Erken evre kalın bağırsak kanserinin temel tedavisi cerrahi girişimdir. Kalın bağırsak kanseri tedavisinde “kolektomi” adı verilen cerrahi işlem uygulanır. Kolektomi, kalın bağırsağın bir kısmının ameliyatla çıkarılması anlamına gelmektedir. Tümör içeren bağırsak bölümü ve bu bölüme komşu lenf bezleri bu işlemde çıkarılmaktadır.
Kalın bağırsak kanserinin tedavisinde hastalığın evresine göre kemoterapi, radyoterapi kullanılabilir.
Neden kalın bağırsak kanseri için tarama yaptırılmalı?
Kalın bağırsak kanseri taramasındaki temel amaç;
- Kalın bağırsakta meydana gelen hücresel değişimleri henüz kanser öncesi dönemde erken evrede tespit etmek,
- Etkin ve basit tedavi yöntemleriyle ilerlemiş kanser sıklığını ve
- Buna bağlı gelişecek rahatsızlıkları ve ölümü azaltmaktır.
- Bu yolla olası karmaşık ve pahalı tedavi gereksinimlerinin de önlenmesi hedeflenmektedir.
Gerek yaşam kalitesini arttırdığı gerekse yaşam süresini uzattığı bilindiğinden, kalın bağırsak tarama programı Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen kanser tarama programları içerisinde yer almaktadır.
Tarama nasıl yaptırılır?
50-70 yaş arasındaki kadın ve erkekler Toplum Sağlığı Merkezlerine (TSM) bağlı olarak faaliyet göstermekte olan; Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM) ve Aile Sağlığı Merkezleri (ASM)’nde Gaitada Gizli Kan kiti yardımıyla hızlı, pratik ve güvenilir bir şekilde 2 yılda bir ücretsiz olarak tarama yapılmaktadır. Tarama kapsamında bu yaş grubundaki kişilere ayrıca 10 yılda bir kolonoskopi yapılması önerilmektedir. Tarama sonucunda Gaitada Gizli Kan Testi (GGKT) pozitif olan kişiler ileri tetkik amacıyla ikinci/üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirilmektedir.
Unutmamak gerekir ki; kalın bağırsak kanseri için en önemli risk; taramayı ertelemektir! Kalın bağırsak kanserinden önce, sağlığınız için test yaptırın.
Kanser taramanızı yaptırmak için Afşin İlçe Sağlık Müdürlüğü KETEM birimi telefonunu arayarak detaylı bilgi ve randevu alabilirsiniz. (Tel: 0 344 511 11 21)