” Meryem oğlu İsa dedi ki: ” Ey Allah’ım! Rabbimiz! Gökten bize bir sofra gönder: o, bizim için ilkimizden sonuncumuza kadar sürekli bir sevinç ve Senden bir işaret olacaktır. Ve bize rızkımızı ver, zira rızık verenlerin en hayırlısı Sensin.” ( Mâide sûresi, âyet 114)
Ayeti kerime hakkında kısa bir yorum:
” Mücâhid, bütün misal verme kabilinden olduğunu söyleyerek ” Allah onlara hiçbir şey indirmemiştir” der. (Taberi). İmam Ata’da bu anlatımın ” mesel” olduğu kanaatindedir. ( İbn Kesir). Havarilerin bu talebini Hz. İsa saygı ve güven zaafı olarak değerlendirmiştir.
Onların makamı tam teslimiyet makamıdır ” 112. âyetteki hel yestati’u ( güç yetire bilir mi?”) ifadesi derinlerde yatan endişe duygusunu ele vermektedir. Bu âyetlerin tüm çağlara ve insanlara verdiği öğüt şudur: Allah sınar, sınanmaz; kula düşen Allah’ı sınamak değil , O’na kayıtsız şartsız teslim olmaktır.” ( Kur’an Meal-Tefsir)
Bayram kelimesi, aziz Kur’an’ın yukarıda zikredilen ayeti kerimesinde geçmektedir. Başka yerde geçmemektedir. Dolayısıyla,
Malum olduğu üzere, Çarşamba günü Ramazan bayramını birlik ve beraberlik ruhu içerisinde idrak edeceğiz!..Her türlü çekişmeyi, politik düelloyu bir taraf ederek, sarılacağız, birbirimizi kucaklayıp, küskünlüklerin , kırgınlıkların,selamızlıkların sona ermesini temin ederek, barışa, dostluğa, kardeşliğe doğru kanat çırpacağız!..
” Şeker Bayramı” deyiminden öte, Ramazan bayramının ruhuna sadık kalarak, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpeceğiz.. Çünkü,
Müslüman’ın iki bayramı vardır: Ramazan ve Kurban bayramları. Bunların ikisi de hicretin 2. yılından itibaren kutlanmaya başlanmışlardır. Esasen Ramazan orucu da ilk defa bu yıl farz kılınmış, orucun ardından Müslümanlar bayram yapmışlardır.
Müslümanalar, ” Şeker bayramı” komikliğinden kurtulup, o gün sabahın erken vaktinde camileri, mescidleri doldurarak tekbirler eşliğinde bayram namazı kılınacaktırr.
Sevgili peygamberimiz (sav), bayramı kastederek” Bu günümüzde yapacağımız ilk şey namaz kılmaktır.” buyurmuştur. ( Buhari ve Müslim). Çünkü, bayram namazı kılmak, şükür namazı kılmaktır.
O’nun sevincimize ortak olduğunu bilme namazıdır. Tekbirlerle, tahmidlerle, tevhidlerle yeri göğü inleterek, Müslümanların seslerinin gür çıktığını göstermektir.
Keşke!.. Müsait olsa da, bayram namazını camilerde, mescidlerde değil de Musallada kılmış olsaydık.Çünkü, musalla da, kadın erkek, yaşlı genç ve herkes orada toplanır da onun için yapılan dualara, niyazlara, birliğe, beraberliğe işaret edilmiş olurdu
Ama, hamdü sena olsun ki, günümüzdeki camilerimiz, mescidlerimiz tamamı birer musalla mevkii gibidir. .Örneğin, Afşin Ashab-ı Kehf Külliye camii, Ulu camii Ankara’da Hacı Bayram, Koca tepe, Beş Tepe , K. Maraş’ta Sultan Hamid camii, G. Antep’te Millet camii, İstanbul’da Ayasofya camii vb. gibi.. Onun içindir ki,
Bayram namazına giden Müslüman kardeşlerimiz. fıtır sadakasını vermeyi unutmamalı, fakir komşuya, öğrenciye, yardıma muhtaç kimselere tediye de bulunmak gerekir.
Bayram namazını müteakiben, hep birlikte tekbirler eşliğinde bayramlaşmak, birbirimizi kutlamak , birbirimize dua etmeliyiz. Küskünlük, dargınlık, kavgalı olmak o gün sona ermeli, dostluğun, kardeşliğin yeni bir başlangıcı olmalıdır.
Anne, baba, amca, dayı tüm büyükler ziyaret edilerek, onların duası alınmalı, hayırlı ömürler dilenmeli ve bilhassa, din, iman, vatan, millet için toprağın kara bağrına düşmüş şühedanın mezarları ziyaret edilmeli, onlara dua edilmelidir.
Netice olarak
Bayram, bir aylık çabanın, duaların, tekbirlerin. tahmidlerin duaların ve niyazların ücretinin alındığı gündür. Yani, Bayram, ” Ömrünüzü Ramazan kılın” çağrısıdır. Çünkü, Ömrü Ramazan olan Mü’minlerin ahireti de bayram olur!..
Aziz Rasul (sav), sahabiler birbirlerini namazdan sonra ” Tekabbelallah minnâ ve minküm” ( Bizden ve sizden Allah kabul buyursun) şeklinde olduğu, yapıldığı rivayeti bulunmaktadır.
Maalesef, cuma namazlarına kadınların camilere sokulmadığı, davet edilmediği gibi, bayram namazlarına da davet edilmemektedir. Sadece, erkeklere açık olan camiler, hanımların kendi aralarında dua etmelerine, tebrikleşmelerine kapalıdır.
Bu tür çelişkili bir durum bizim millete mahsustur. Örneğin, Arabistan’da, Marokkaanda bayram namazları, cuma namzları çok çok farklıdır. Erkekler tarafından, kadınlara ait mahfiller işgal edilmemektedir.
Son sözler olarak, bayramın, birliğimize, beraberliğimize, tesanüde, yardımlaşmaya, dayanışmaya katkı sağlamasını dua eder, bayramın mübarek, mutlu ve huzur getirmesini niyaz ederim.. Selam ve dua ile…
*
Şerafettin Özdemir