Bu günkü yazımla, büyük komutan, İlçemizin adını oradan almış olduğu Afşin bey ya da Emir Afşin beyden bahsedeceğim.
XI yüzyılın tanınmış Selçuklu bey ve ünlü komutanlarından Afşin bey; İlçemiz topraklarını adım adım gezmiş, çeşitli akınlara, cihadlara katılmış bir akıncı beyi ve Selçuklu Hükümdarı Sultan Alpaslan’ın takdir ve tebcilini kazanmış büyük bir komutandır.
1066 yılında Murat ve Dicle civarlarında bulunmuş ve akınlara devam ederek Urfa Tekfurunu yenilgiye uğratmıştır. 1069’da Halep civarında cereyan eden Bizan-Selçuklu savası sıırasında Anadolu içlerine kadar sızarak Sakarya kıyılarına kadar gelmiştir.
Büyük komutan Afşin bey, ilk defa tarih sahnesine Oğuz boylarından ve beylerinden biri olarak görülmektedir. Büyük komutan, 1066’da Murat ve Dicle boylarındaki bazı yerleri aldıktan, fethettikten sonra Nizip’i kuşatmıştır,
Afşin bey, Kayseri, Adıyaman, Malatya, Antep, bölgesinin Türklesmesine, İslamlaşmasına katkıda bulunmuştur. Ama, ne yazık ki, Afşin bey ismi bu bölgelerde pekde meşhur olmamış, sadece İlçemiz Afşin gibi yerlerde yaşatılmaya çalışılmaktadır.
Halbu ki, Afşin bey gibi, bizim atalarımız, ecdadımız üç yüz, beş yüz sene sonra, hatta binlerce yıl sonra gelecek neslimiz dünya üzerinde, Türkiye topraklarında şerefle yaşasınlar diye kanlarını akıtmış, canlarını vermiş, bu cennet vatanı çok büyük külfetlere katlanarak bizlere hibe etmişlerdir.
Ülkemizin çok az yerlerinde ismi geçen işte Afşin bey, böyle bir komutan, böyle bir kahramandır. Anlayamadığımız, isminin geçmesini bile çok görmüş olduğumuz ecdat, işte böyle bir ecdattır. Onlarla, yani gerek sultan Alpaslan’la, Tuğrul beylerle, Melihşah’la ne kadar övünsek çok az bile kalacaktır.
Dolayısıyla, Afşin bey gibi bir komutanı, nasıl unutur, nasıl gerilerde, tarih sayfalarında kalmasına gönlümüz razı olabilir? Bilindiği üzere, İlçemiz köylerinden Hüyüklü ( Til Afşin, Tepe arkası) ismi de oradan gelmektedir. Hatta, kayıtlara göre, Afşin beyin mezarının bile burada olduğu bilinmektedir.
Böyle bir komutanın, ismi tarih sayfalarını doldurmuş olması lazımdı. Çünkü, Antep Dülük Baba semtinde onun isminin yaşaması, Maraş’ın değişik mıntıkalarında, Antakya’nın muhtelif yerlerinde onun isminin geçmesi gerekirdi ama, geçmemektedir.
Ecdadını bilmeyen miilletler coğrafyasının nasıl elde edildiğini ve üzerinde yaşamış olduğu vatanın hangi şartlarda ve nasıl vatan olduğunu, yapıldığını takdir edemez; böylece ecdat ve vatan sevgisini de kavrayamazlar.Şu şiiri ibretle teati etmeliyiz!..
” Sizlere ne oldu ki, unuttunuz ecdadı,
Ecdadı tanımadan olmaz hayatın tadı.
….
Ecdattan niye koptuk, acaba suçlusu kim?
Hiç akıla gelmiyor, vahşi emperyalizm.
…..
Evladım duydun mu hiç, köksüz ot, köksüz ağaç,
Dedesiz torun olmaz, lütfen gözlerini aç.” ( E. S. Osmanoğlu)
Malum olduğu üzere, İlçemiçz Afşin’in bu ismi almazdan önceki adı ” Efsus”, ” Efesos”, ” Arabissos” ” Yarpız” ve benzeri isimlerle anılırken, bölgemizde etkin bir güce sahip olan büyük komutan Afşin beyin ” Afşin ilçesi” olarak resmileşmesi dün ve bu gündür bu aziz milleti mutlu, mesut ve bahtiyar etmiştir.
Netice olarak;
İlçemmiz Afşin, bilindiği üzere, her yönüyle bir kültür ve maneviyat şehridir. Aziz kitabımız Kur’an’da başlı başına bir sure ile ( Kehf sûresi) anılması sebebiyle bir maneviyat şehridir.
Yine Selçuklu dönemlerinden kalma, bir Alperen olan Dede Babasıyla medarı iftiharımız olmuş, yine Selçuklu komutanlarından Afşin beyin ismini alarak ülkemizde ” Afşin İlçesi” olarak bilinmekte, tanınmakta ve yeni neslimize atalarımızı tanıtmakla öncülük yapmaktadır.
İlçemiz Afşin; Türk güreşine hizmetiyle öne çıkmış, dünya çapında nice nice pehlivanlar yetiştirerek tarih sahnesinde yerini almıştır.
Edebiyatıyla, şiiriyle, bestesiyle, güftesiylede öyledir. Merhum Hayati ağabey, Mahzuni Şerif ve arkadan yetişmekte olan tüm dostlarımızı saygı ve hürmetle selamlıyorum. Dolayısıyla,
Atamız, ecdadımız büyük komutan Afşin beyi rahnmetle selamlıyorum. Mekan ve makamının cennet. ukba komşularının başta Rasulullah (sav) ve sahabe-i kiram olmasını niyaz ediyorum. Selam ve dua ile..
*
Şerafettin Özdemir