Bütün dünyada kutlanan *”1 Nisan Şaka Günü”* aslında bugün İspanya olarak bilinen Endülüs’te İslâm Devletinin son kalesinin de yıkıldığı ve Müslümanların tamamının katliama uğradığı çok ibretâmiz ve hazin bir olayın yaşandığı *”HÎLE GÜNÜ*”dür.
Müslümanlar 711 yılında büyük İslâm komutanı Târık bin Ziyad komutasında İspanya’ya çıktılar, geriye dönme ihtimâlini ortadan kaldırmak ve cihada olan inançlarını ortaya koymak için gemilerini yaktılar ve üç yıl içinde İber Yarımadası’nın tamamını fethettiler. Müslümanlar birlik, beraberlik, inanç ve cihad rûhuyla 800 yıl yaşayacak olan Endülüs İslam Devletini kurdular. Müslümanlar ilim, irfan, kardeşlik, dînî ve millî birlik ve beraberlik rûhu içinde İspanya’ya hükümrân oldular, Hristiyan Avrupa’ya ilmî, irfânı, medeniyeti, insanlığı ve güzel sanatları öğrettiler…
Zaman içinde Endülüs Müslümanlarının inanç değerleri ve cihad kültürü soğumaya başladı, ilmî ve irfanı bir tarafa bıraktılar; dışa dönük mücâhadeyi ve *”Cihâd-ı Ekber*”i bıraktılar ve içe dönük iktidar mücâdelesine düştüler… Kendi aralarında taht kavgasına başladılar, bölündüler, parçalandılar, birbirine düştüler… Dînî ve millî bkayboldubütünlüklmaya başladı… İnanç, ideâl, ilim, irfan ve kültür değerleri zayıfladı, her alandaki bozulma ve çözülme arttı, kabîlecilik ve dünyevîleşme hız kazandı, millî birlik yok oldu ve Î’lâ-yı Kelîmetullah dâvâsı rafa kalktı…
Hâl böyle olunca İslâm’ın en Batıdaki kandilinin parlak ışıkları zayıfladı, Müslüman şehirler bir bir Haçlıların eline geçmeye başladı…
15. yüzyılın sonlarında, Haçlı ordusu İspanya’daki Endülüs Müslümanlarının son kalesi olan Gırnata’yı kuşattı…
Uzun süren bu kuşatmaya rağmen, kış aylarının da etkisiyle, kaleye sığınan Müslümanlar şehri uzun süre savunabildi…
Durumun zorluğunu anlayan Haçlı ordusunun komutanı değişik taktikler uyguladı… Fakat en sonunda büyük bir hîleye başvurdu: 31 Mart gecesi kalenin önüne giderek bir elinde Kur’ân, bir elinde İncil; *”Şu iki kitap üzerine yemin ederim ki, teslim olursanız size bu akşam hiç bir şey yapmayacağım!”* dedi. Gerekli görüşmelerden sonra canlarının kurtarılması karşılığında Müslümanlar kaleyi teslim edeceklerini bildirdi…
Ertesi gün, yâni *1 Nisan sabahı*, Haçlı ordu komutanı bütün Müslümanların öldürülmesi emrini verdi. Bunun üzerine Müslümanlar; *”Yemin etmiştiniz, bize söz vermiştiniz…”* dediklerinde, Haçlı ordu komutanı; *”Benim sözüm size dün akşam içindi, bugün için size bir söz vermedim”* diye cevâbını verdi ve BÜTÜN MÜSLÜMANLAR 1 NİSAN GÜNÜ HUNHARCA ŞEHİT EDİLDİ…
İşte o gün bugündür. *”1 Nisan”* Hristiyanların İspanya’da Müslüman soykırımı yaptığı *”Hîle Günü*”dür.
Maalesef halkımız arasında da bu *”şaka günü”* (?!) bir şekilde yaygınlaşmış, yüzlerce, binlerce Müslümanın katliam günü olan *”1 Nisan*”lar, *şaka günü* (?) diye kutlanmıştır.
Söz buraya gelmişken Hristiyan dünyasının Müslümanlar hakkındaki düşüncelerini ortaya koyan ve bir İngiliz ajanı tarafından yazılan, Müslümanlar ve Türklerle âlâkalı temel stratejiyi anlatan bir kitaptan alıntı yapalım:
Türkçe, Arapça ve Farsçayı ana dili gibi bilen, İslâm hakkında çok geniş bilgi sahibi olan, Son Hak Din olan İslâm’ı bozmak ve Osmanlı Devletini yıkmakla görevlendirilen İngiliz ajan ve oryantalist Hempher
*”Hâtıralarım”* isimli kitabının 45. sayfasında Endülüs İslâm Devleti’nin nasıl yıkıldığını şu cümlelerle anlatmaktadır: *”800 yıllık Endülüs Müslümanlarını; şaraba ve kumara alıştırarak, aralarına kabîlecilik fitnesi ve taht kavgası fesâdı sokarak, Kur’ân-ı Kerîm ve diğer İslâm kaynaklarını *Sünnet, İcma-ı Ümmet ve Kıyâs-ı Fukahâyı) tartışılır hâle getirerek, dinlerinden ve ilimden kopararak yıktık, topraklarını işgal ettik ve İspanya’yı Müslümanlardan temizledik… Bu silahları kullanarak Osmanlıyı da yıkacak ve Anadolu’yu da Müslüman Türklerden arındıracağız.”*
İşte bütün bunları bilelim, İslâm Dînînin, millî birliğin, tarih şuurunun, ilim, irfan ve kültürel değerlerin hem insan, hem de toplum hayatındaki önemini idrâk ederek hayatı ve olayları değerlendirelim, Bilge Kağanın dediğingibi *”titreyip kendimize dönelim…”*
Hasılı *”1 Nisan Şaka Günü*”nün tarihî geçmişini bilelerek ve ders alarak bizi *”Biz”* yapan değerlerimize sâhip çıkalım.
*”1Nisan*”ın aslını esâsını bilelim, uydum kalabalığa demeyelim ve kin kusan bu *”şaka günü*”nu (?) kutlamayalım.
Bâkî selâm ve duâ ile…
*
Dr. Mehmet GÜNEŞ