Afşin İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından Akciğer Kanseri için büyük tehlike olan Radon Gazi’na yönelik bilgilendirmede bulundu.
Afşin İlçe Sağlık Müdürlüğünden Uzm.Dr.Yüsra Hazal Öcal tarafından kaleme alınan bilgilendirme yazısını sizlerle paylaşıyoruz;
AKCİĞER KANSERİNDE SİGARADAN SONRA 2. BÜYÜK TEHLİKE RADON GAZI
“Radon Gazı İnsan Sağlığını Tehdit Edebilir”
Akciğer kanseri farkındalık ayı münasebetiyle her hafta bir risk faktörünü konuşacağız. Bu haftanın konusu sigaradan sonra akciğer kanserine sebep olma riski en yüksek olan faktör radon gazı. Radon, renksiz ve kokusuz radyoaktif bir gazdır. Toprakta, kayalarda ve sulardaki uranyumdan köken alır. Topraktaki radon, yukarı doğru hareket eder ve evlerin tabanlarındaki ya da duvarlarındaki çatlaklardan ve boşluklardan içeri sızar. Özellikle bodrum katlarda ve madenlerde radon gazı yoğun olarak birikebilir.
Yüksek radon maruziyeti akciğer kanseri riskini artırmaktadır. Bilim insanları, uranyum maden işçilerinin akciğer kanseri nedeniyle yüksek oranda yaşam kayıplarının kayıtlarını fark edip radonun bir sağlık sorunu olduğunu tespit etmişlerdir. Çeşitli çalışmalarla da bunun doğruluğu teyit edilmiştir. Nefes yoluyla alınan radon gazı, radyoaktif parçacıklara bölünür ve akciğerde tutulur. Bu parçacıklar yıkılmaya devam ederek akciğer hücrelerini etkileyebilir. Bunun sonucunda hücre hasarı ve ileri dönemde de akciğer kanseri gelişebilir.
Radon ile sigaranın ikisine birden maruz kalındığında olacak zarar, ikisinin ayrı ayrı meydana getireceği zarardan daha büyüktür. Radon maruziyetinin, tüm akciğer kanserlerinin yaklaşık %10-15 kadarından sorumlu olduğu tahmin edilmektedir. Radonla ilgili kansere bağlı yaşam kayıplarının çoğunluğu ise sigara içenlerde görülmektedir
Genelde insanlar zamanlarının % 90’lık kısmını kapalı ortamlarda geçirdikleri için radona maruz kalmaları önemli bir problem olarak ortaya çıkmaktadır. Özellikle üçüncü kattan daha aşağıdaki evlerin radon gazı yönünden araştırılması önemlidir. Radon araştırmaları 1984 yılında Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tarafından başlatılmıştır. Bu çalışmalar o zamandan beri devam etmektedir. TAEK Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği’nde evler için normal değer olarak DSÖ tarafından da kabul edilen sınır değer 400 Bq /m3 olarak belirlenmiştir. DSÖ raporuna göre Radon kontrolünde en iyi değer en az miktarda radon düzeyidir.
Radondan korunmak için evler sık sık havalandırılmalı; özellikle bodrum katlardaki taban ve duvar çatlakları kapatılmalı ve yeni yapılan binaların radona dirençli olmasına dikkat edilmelidir. Evin altındaki radonu çekerek dışarı veren havalandırma sistemleri de işe ya ramaktadır. Meydana gelen depremlerin ardından toprakta ve yıkılan binalardan yeryüzüne çıkan radon gazı sismik hareketliliğin yoğun olduğu bölgelerde insan sağlığını tehdit edebilir. Deprem anında çıkan radon gazının raf ömrü 3.8 gündür. Bu radyoaktif elementten korunmak için deprem anında veya deprem oluşumundan sonra ilk dört gün içinde mutlaka maske kullanılmalıdır.
Eğer radon düzeyi fazla olan evlerde radon seviyeleri azaltılabilirse akciğer kanseri nedeniyle olan yaşam kayıplarının %2 ila 4 oranında azaltılabileceği tahmin ediliyor.